21 Haziran 2011 Salı

HİPNOTİZMA GERÇEĞİ

ALLAH'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Perdamaian ALLAH, rahmat dan berkah atasmu. GOD's peace, mercy and blessings be upon you.

HİPNOTİZMA GERÇEĞİ



HİPNOTİZMA
"Elinden gelen yapar, elinden gelmeyen yolgösterir." Bernard Shaw
Eski bir tanıma göre hipnoz “yapay bir uyku”dur. “Uyku olmayan bir uyku” olarak da tanımlanmıştır. Bizim kültürümüzde “istiğrak uykusu” olarak bilinen hipnoz bir amaç değil, amaca hizmet eden bir araçtır.
Hipnozla ilgili tanımların birçoğu, insanın bilinç durumuna dikkat çekerler. Bilinç, eskilerin şuur dedikleri durumdur. Şuur sözlükte hissetmek, duymak, bilmek ve farkına varmak anlamlarına gelmektedir.
Pek çok bilimin ortak terimlerinden biri olan bilinç, insanın kendisinin ve kendisi dışında yer alan varlıkların farkında olması ve onları bilip tanımasıdır. Bu durum, insanın akıl, sezgi, irade ve duyular bakımından sağlam olduğuna işaret eder.
İnsandaki bilinç durumunun üç aşaması vardır.
NORMAL BİLİNÇ DURUMU
Akıl, sezgi ve duyular yoluyla insanın kendisini ve kendisi dışındaki diğer varlıkları tanıyıp bilmesi ve olayların farkında olması durumudur. İnsan tüm bu farkındalıkları göz önünde bulundurarak, akla ve mantığa uygun bir biçimde eylemlerini gerçekleştirir.
ÜSTÜN BİLİNÇ DURUMU
Anlayış ve idrâkin zirveye ulaştığı, bilgilerin asıl kaynağından fışkırdığı, hata yapma olasılığının en aza indiği veya hiç bulunmadığı bir durumdur. Peygamber ve velilerin durumları üstün bilinç durumuna en güzel bir örnektir.
ALT BİLİNÇ DURUMU
İnsanın olumlu veya olumsuz, iyi veya kötü duygu ve anılarının, iman ve inkârlarının depolandığı bir ambar olarak tanımlan bu durum, hemen her insanda bulunur. Fakat çoğu insanlar bu ambarın anahtarını kaybettiklerinden, ambarın içinde ne var, ne yok bilemez ve içindekilerden gereği gibi yararlanamazlar.
HİPNOZ TANIMLARI VE UYGULAMASI
Hipnozla ilgili pek çok tanım bulunmaktadır. Bu tanımlar, hipnozun ayrı bir yanına işaret ettiklerinden hepsini bilmede yarar var.
  • Hipnoz, insanın bilinç durumunu değiştiren çok güçlü ve oldukça etkili bir iletişim aracıdır.
  • Hipnoz, başarıya ulaşmanın en kestirme özel bir yoludur.
  • Hipnoz, bir yoğunlaştırıcıdır.
  • Hipnoz, insanı değişik bilinç durumlarına yönlendiren ve tez zamanda amacına ulaştıran doğal bir süreçtir.
  • Hipnoz, kişinin kendisi veya başkaları ile bir çekişme ve mücadele değil; barışma ve uyum sağlamadır.
  • Hipnoz, sinir sisteminin doğal eğiliminden yararlanmadır.
  • Hipnoz, akıl ve mantık dışı olanı mantıklı imiş gibi kabul ettirme eylemidir.
  • Hipnoz, kendine özgü nitelikleri olan farklı bir bilinç durumudur.
  • Hipnoz, aklın yeni baştan eğitilmesi ve programlanmasıdır.
  • Hipnoz zihnin kendi kendini iknâ ettiği bir durumdur.
  • Hipnoz, Kişinin başka bir kişi tarafından kontrol edilen ve belirlenen sınırlar içinde ben’in değişik bir biçimde geçici olarak bulunduğu bir durumdur.
  • Hipnotik uyku bir trans durumudur ki, törensel transla benzerlik gösterir.
  • Hipnoz, verilen bir hedefe güdümlenir ve bilinçte bir daralma meydana getirir.
Kısaca hipnoz, var olan normal bilinç durumunun değiştirilmesidir. Söz konusu değişiklik gerçekleştirilirken ilk önce deneğin maddî-sosyal gerçekliklerden koparılarak uzaklaştırılması, sonra da karşı koymanın yok edilerek deneğin teslim olması sağlanmalıdır. Bunun için de şu iki temel şartın bulunması gerekir.
1. Hipnoz uygulayıcısı ne yaptığını iyi bilmeli ve başarısından emin olmalıdır.
2. Denek hipnoz uygulayıcıya güvenmeli ve beklentilerinin gerçekleşeceğine inanmalıdır.
Bu iki şartın dışında hipnozu kolaylaştıracak başka şartlar da vardır.
  • İnsanı rahatlatan güzel bir müzik.
  • Loş ve sakin bir ortam.
  • Güzel bir koku.
  • Deney odasında güvenilir ve deneğin tanıdığı kimselerin bulunması.
  • Yakınları bulunmayan kadınlara hipnoz uygulanmaması.
Eskiler hipnozun üç işlemle gerçekleştiğini ileri sürmüşlerdir. Bunlar bakış, telkin ve elle temastır.
TELKİN
Hipnozun gerçekleşmesini sağlayan en önemli faktör kuşkusuz telkindir. “Düşüncesini kabul ettirme ve aşılama” anlamına gelen telkin, deneği dış dünyanın uyaranlarından uzaklaştıran, dikkatin uyku üzerine yoğunlaşmasını sağlayan söz dizisidir. Konuşulan sözlerin denek üzerinde istenilen etki ve yönlendirmeyi sağlayabilmesi için mantıklı ve anlaşılır bir sıra izlemesi gerekir. Karmaşık cümleler, deneğin zihnini iyice dağıtır ve uyku üzerine yoğunlaşmasını engeller.
Hipnozu gerçekleştiren telkinler, çocuğunu uyutmak isteyen bir annenin güzel bir ahenkle söylediği ninni ezgilerine benzer. Amaç deneği uyutmaktır, uykusunu dağıtmak değil.
Telkinler monoton bir sesle verilmelidir. Emredici veya cılız bir sessin vereceği telkinler olumsuz etkileri nedeniyle pek önerilmez. Radyofonik bir ses en ideal olanıdır. Aslında bu konuda rahatlatıcı bir müzik eşliğinde telkin kalıpları oluşturmak hipnozu daha da kolaylaştıracaktır. Bunun için usta bir hipnozcu olmak gerekir. Usta bir hipnozcu olmak için de önce hipnoz kalıpları oluşturmayı öğrenmeli ve uygulamaya geçirmelidir. Bu ise, düzenli bir çalışma ile elde edilebilen bir beceridir.
Hipnoz kalıpları oldukça karmaşıktır; bununla birlikte kolayca öğrenilebilir. Öğrenmek istediğiniz bir durum size eğer karmaşık geliyorsa, öncelikle bu durumu küçük parçalara veya bölümlere ayırmalısınız. Ayırdığınız her bir parçayı, beceri kazanıncaya kadar tekrarlamalısınız. Bilinç düzeyinde yapacağınız pratikler sizde, siz farkında olmadan bilinç dışı bir beceriye dönüşecektir. Her bir parça, pratikle beceriye dönüştüğünde ise bir bütün olarak hipnoz kalıpları ortaya çıkacaktır.
BAKIŞ
Deneğin iki kaşı arasına sakin ve gözleri kırpmadan bakmak, onu dış dünyanın uyaranlarından uzaklaştıracaktır. Bu bakış öyle ölü bakışı gibi monoton bir bakış değildir. Deneğin iki kaşı arasına bakarken telkin bombardımanına tutulacak ve zihnen de uyuması istenecektir. Deneğin gözleri ve zihni çabucak yorulacak, tüm bedeni gevşeyecek ve kendini uykunun kucağına teslim edecektir.
Deneğin durumunu iyi bir biçimde denetleyebilmek için deneği bir bakış diski veya objesine bakıtmak en uygun bir yoldur. Bugün yaygın ve sıkça uygulanan yöntem budur.


ELLE TEMAS
Temas dokunmak demektir. İki elin avuç içleri ile deneğin başından başlayıp kollarına aşağı sıvazlamak denek üzerinde müthiş bir gevşeme meydana getirir. Bu da deneğin daha kolay transa girmesi demektir. Fakat bugün bu yöntem de terkedilmiştir.
HİPNOZ YAPMANIN AMAÇLARI
Hipnozla ilgilenen çeşitli mesleklerde pek çok insan vardır. Bu nedenle hipnoz yapmanın amaçları da çeşitli olmuştur. Bu amaçların neler olduğuna bir göz atalım.
  • Bazı kimseleri itaat altına almak (beyin yıkama).
  • Ruhlarla konuşma.
  • Hastalık teşhis ve tedavi etme.
  • Kötü alışkanlıkları bıraktırma.
  • Geçmişten haber alma.
  • Kayıp insan ve hayvanlarla, çalınan mal ve paraları bulma.
  • Define yerlerini tesbit etme.
  • Maden, su ve petrol yataklarını tesbit etme.
  • Bilimsel deney ve araştırmalar yapma.
  • Casusluk yapma.
  • Faili meçhul cinayetleri açığa çıkarma. Vb.
HİPNOZA GİRENLER VE GİRMEYENLER
Hemen herkes hipnoza girebilir. Ancak kişilerin hipnoza girme yatkınlıkları aynı değildir. Kimileri bir denemede hipnoza girerken, kimileri de birkaç denemeden sonra girerler. Genel kanıya göre gençler yaşlılardan, emir almaya alışmış olanlar, emir verme konumunda olanlardan daha kolay hipnoza girerler.
Deliler, sarhoşlar ve bunaklar dikkatlerini bir noktada toplayamadıkları için uyutulamazlar. Beş yaşından küçük çocuklar da hipnoza yatkın değildirler.
Bilgi, beceri ve iknâ yetenekleri ile donanmış, davranış ve konuşmaları tutarlı, meslek hayatındaki başarısı ile toplum içinde saygın bir yeri olan herkes hipnoz uygulayıcısı olabilir.
HİPNOZUN TEHLİKELERİ
Hipnozla ilgili yayınların artmasından sonra konuya merak saran herkes hipnoz yapmaya başlamıştır. Özellikle öğrenci gurupları arasında falcılık, ruh çağırma(!) ve hipnozla ilgilenenler çoğalmıştır. Bilgi, beceri ve deneyim kazanmadan yalnızca bir hevesle bu tür işlere girenlerin elinde hipnoz, çocukların ellerindeki silah ve bombalar kadar tehlikelidir. Emin olmayan ellerde hipnoz, bir sahne gösterisinden ileriye gidemez ve tehlike saçmaya devam eder.
Hipnoz, bilinmeyen ve görülmeyen paralel evrenlere açılan bir kapıdır. Bir kimse, sırlarla dolu bu evrenlere bir kez girmeyegörsün, realiteler dünyasına bir daha gelmek istemez ve gelmek için de bir çaba göstermez. Çünkü akıl ve mantık dışı hayal ettiği her durum orada gerçek olarak karşısına çıkar. Ayrıca cin ve şeytanların cirit attıklar bir arenaya da hipnozla girilir. Bu boyutlardan olumsuz yönde etkilenmeden kurtulmak bir şans olmalıdır.
Reenkarnasyon konusunda az da olsa hipnozun tehlikelerinden söz etmiştik. Burada bu tehlikeyi biraz daha açmak istiyoruz.
Hipnoza sokulan birçok kimse, yanlarında kendilerini korumak için geldiğini söyleyen bir kişinin belirdiğini haber vermişlerdir. Cin ve şeytanların tuzaklarını bilmeyen hipnozcular ve denekleri, bu tür sözlere çabucak kanarak, koruma amaçlı geldiğini söyleyen kişiyle sohbete başlarlar. Sohbet, koyulaştıkça gizem kazanır ve zamanla yaptırıcı yönergelere dönüşür. Derken bir yığın yanlış bilgi ve yaptırımların yer aldığı bildiriler ortaya çıkar. İşte size taraftar bulan bir ruhçuluk tarikatı daha. Bu yolla dinini, imanını ve aklını kaybetmiş çok kimseler biliyoruz.
Cin ve şeytanların tuzaklarına düşmemek için:
  • Yeterli bilgi ve kültüre sahip olmadan ve iyi bir hipnozcunu yanında deneyim kazanmadan hiçbir kimseyi hipnoza sokmaya kalkmayın.
  • Cin ve şeytanların hile ve tuzaklarını ve bu tuzakları bozmanın yollarını iyi öğrenin.
  • Bu saydığımız niteliklere sahip olduğunu bilmediğiniz hipnozculara teslim olmayın.
  • Hipnozun, İslâm dışı inanç ve öğretilerin bir yayılma aracı olduğunu unutmayın.
Hipnoz, güvenli ve yetkili ellerde insanlığa hizmet etmeye devam edecektir. Çalışma ve gayret

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder